Gün çoktan çıkarmış kara urbalarını..
Geceden birşey kalmamış geride.
Sabahı beklerken yalnız..
sabahı beklerken düşünceli..
Ve alışmamışken bu denli yalnızlığa
Koyulur birer birer..
O engin karanlığın
Duldasına saklanan acılarım...
Bir avuç mutluluğu ararken..
nelerden vazgeçtim.
neleri feda ettim..
Hayat denen engamenin içinde
Gerçek doğruları..
gerçek dostlar
gerçek sevdaları ararken
yoluma çıkan sevgi kırıntılarıyla avunabildimmi..
Cevap vermek zor..
Hani bir köy vardı..
hep orda olduğunu bildiğim.
ama hiç gidemediğim yer..
Artık yok...
Ne çocukluğum..
ne göklere çıkardığım uçurtmalar yok artık..
Sevginin yerini nefret.
o masum çocukluğun yerini
taş yürekler kaplamış..
Ve yaşamak düşmüş bana
her şeye rağmen yaşamak.
Peki yaşamak nedir..
nedir bu üstüne
ağıtların,figanların,türkülerin yazıldığı şey..
Sevgilinin dudaklarından süzülen iki kelime.
demir kapıların açılıp kapanması..
mapushane voltalarında söylenen sıla türküleri..
daha doğmadan ölüme mahkum bebeler..
kurumuş topraklara düşen bir damla yağmur.
Hangisi yaşamak..
Cevap vermek zor...
Gün çoktan çıkarmış kara urbalarını..
Gecedenbirşey kalmamış geride..
sabahı beklerken yalnız..
sabahı beklerken düşünceli..
koyulur birer birer..
o engin karanlığın..
duldasına saklanan acılarım..
ateş vural....